Mersin Kızkalesi

FELSEFEMİZ-MOTTOMUZ

Alahan Manastırı

FELSEFEMİZ

   Miyar Mimarlık;

Mimar Kemal Nalbant tarafından 1996 yılında kurulan Miyar Mimarlık, ilk tasarım noktasından başlayan kimi zaman inşaat kontrollük ve müşavirliğini içeren, kimi zaman inşaatın sonlanmasına kadar süren “yapı üretim süreci”nin değişik noktalarında rol almıştır.

   Miyar; 1999 yılından bugüne özellikle,“Koruma” gibi Mimarlık’ın içinde-görece ağır ve sorunlu özel uzmanlık alanında  çok çeşitli nitelik ve boyuttaki kültür varlığı eserlerin koruma, restorasyon projeleri ile konut projelerinden meydan düzenlemesi  ve master planlamaya kadar farklı ölçek ve konumdaki çalışmaları ile özel sektör ve kamusal alandaki  projelere imza atmıştır. 2000 yılından bu tarafa, kentsel rehabilitasyon projeleri ve bunlara ait kentsel tasarımlar, Miyar’ın makro ölçekteki bir başka önemli deneyim alanıdır.

   Miyar; Mimarlık’ın ana unsuru olan İnsan’ın fiziki, biyolojik ve psişik davranış biçimlerine, tavırlarına mekânsal çözüm üretmede, araştırma ve mimari tasarım yaklaşımları ile insanı odağında tutan bir oluşumun fikri mekânıdır. İlk temellerini doğa ile çatışarak kuran bunun ardından sürekli olarak, ikilemler ve çelişkiler üzerinde yükselen mimariyi ve kentleşmeyi, günümüzde bu gerilimlerle beraber ideolojiler, kültür, medya, teknolojik yenilikler ve tüketici alışkanlıkları belirlemektedir…

4
2

   Miyar; Bu faktörlerin yapısal çevreyi farklı ölçeklerde nasıl etkilediğinin bilincinde, doğanın ve insanın ihtiyaçları doğrultusunda her ölçekteki konuyu metodolojik bir araştırma ile ele alarak çözümler; mimari uygulamanın, geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında araştırma ve değerlendirmeler ile gerçekleşebileceğine inanır. Mimarlığın doğa ile çatışan, yer yer çelişen, oldukça karmaşık bir süreçten sonra biçimlenen hedefleri, çeşitli aktörlerin de (İşveren, Tasarımcı, Yapımcı/müteahhit, Ustalar, Kontroller, Kamuoyu) katkısıyla sürecin iç dinamiklerini özümseyerek, çağın teknolojisi ve gereklerinin bilinciyle, kendine has çizgisinde her tasarımı bazı olmazsa olmaz kriterler / ölçütlerle geliştirir.

Popüler kültürlerin baskıladığı, “yüksek tüketim”in temel yaşam biçimi olduğu bir ruh taşıyan mekânlardan hızla uzaklaşılan kentlerde, mimarinin de değeri azalmaktadır…

   Miyar; giderek hızlanan hayatın, aynı kentlerde yaşanan hızlı tüketimin mimariyi de  aynı hızla erittiği  bir dönemde popüler akımlara kapılmadan, yerin ve bağlamın özerk yanlarından yola çıkarak kurgulanan tasarımlarında, daha özgün ve ilginç konulara eğilmeyi, bağlamla birlikteliği ve uyumu tercih ederek, mekânsal sorunları ve mimari üretimleri bağlamsal / semantik, mantıksal / sentaktik ve faydacı / pragmatik bir bütün içinde dengeleyerek çözüm üretmeyi kendine düstur edinmiştir.